Bu Futbolla Bu Kadroyla Olmuyor Hamza Hocam! (Atletico Madrid Maçı Üzerine)

   Galatasaray, Şampiyonlar Ligi'ndeki ilk maçında Atletico Madrid'le Türk Telekom Arena'da karşı karşıya geldi. Ligdeki kötü başlangıcı telafi ederek, bu maçla temiz bir sayfa açmak isteyen temsilcimiz, ne yazık ki sahadan 2-0'lık skorla mağlup ayrıldı. Hamza Hamzaoğlu'nun kadro seçimi belki de maça etki eden en önemli faktörlerden biri olarak dikkat çekti.

   Hamza Hamzaoğlu, ligdeki Mersin İdman Yurdu maçına nazaran kadroda 3 ismi değiştirdi. Yasin, Olcan ve Jose Rodriguez yedek soyundular. Sol bekte ligde kart cezası nedeniyle forma giyemeyen Carole kadroya geri döndü. Ön libero mevkini Hakan Balta'ya emanet eden Hamzaoğlu, stoperde yeni transfer Denayer'e şans verirken, sürpriz şekilde orta sahada Emre Çolak tercihiyle maça başladı. Sahaya 4-1-2-2-1 formasyonuyla yayılan Galatasaray'da, sağ kanatta Podolski, sol kanatta Sneijder, forvette Burak Yılmaz ve orta alanda Emre Çolak-Selçuk Şahin ikilisi yer aldı.
    Maçın ilk düdüğünden itibaren Atletico Madrid'in önde basarak, Galatasaray'ın savunmadan kolay top çıkarmasına izin vermediğini gördük. Diego Simeone, tehlikeli bölgelerde kapılan topları hızlı kullanıp ilerde etkili olmaya çalışarak, erken bir gol bulup Galatasaray'ın oyun planını bozmayı hedeflemiş. Galatasaray'ın, ön liberoda oynamasını yadırgayan Hakan Balta'nın top çıkarma konusunda yeterli katkıyı verememesi; Emre'nin adeta bacaklarının titremesi nedeniyle atılan hiç bir pası kontrol dahi edememesi sonucu, ilk yarının genelinde savunmadan top çıkarmakta zorlandığını gördük. Takım savunmasını tüm sahaya yayan Diego Simeone'nin takımı ise rahat pas yapma imkanı tanımadı.
   İlk gol henüz 18. dakikada geldi. Sağ kanattan gelişen atakta Carole çok rahat geçildi; Juanfran'ın penaltı noktasına yerden çıkardığı topa, gelişine düzgün vuran Antonie Griezmann takımını 1-0'lık üstünlüğe taşıdı. Hakan Balta'nın da ceza alanına koşu yapan Griezmann'ı takip etmemesi oyuncunun işini kolaylaştırdı. İlk golün etkisini hemen üstünden atamayan Sarı Kırmızılılar, 25. dakikada farkı ikiye çıkaran golü kalelerinde gördü. Duran top sonrası Koke'nin sağ kanattan tekrar ceza alanına gönderdiği topa iyi yükselen Godin kale sahasına indirdi; kendini unutturan Griezmann'ın dokunduğu toğ ağlarla buluştu.
   Maçtaki ilk değişiklik 30'uncu dakikada Hamza Hamzaoğlu'ndan geldi. Berbat formuyla tribünlerin de tepkisini çeken Emre Çolak'ı kenara olan teknik adam, Umut'u oyuna sürdü. Umut'un sağ kanada, Podolskinin sola geçmesi; Sneijder'in orta sahaya katılmasıyla sahadaki diziliş de değişti. Golden sonra oyunu dengeleyen, Umut ve Denayer'le yakaladığı pozisyonlarla ilk yarının sonlarında gole de yaklaşan Galatasaray, farkı bire indirmeyi başaramadı ve soyunma odasına 2-0'la gitmeye razı oldu.
   Galatasaray ikinci yarıya da değişiklikle başladı. Hamza Hoca'nın Sabri Sarıoğlu-Yasin Öztekin hamlesiyle risk alan Sarı Kırmızılılarda Hakan stopere, Denayer'se sağ beke geçti. Bu değişiklikler ve Yasin'in istekli performansı taraftarı ateşledi ve etkisi takıma da yansıdı. İkinci yarının başından itibaren oyunda üstünlük sağlayan temsilcimiz, rakip sahada daha çok pas yapmaya; Atletico üzerinde baskı kurmayı başladı. Podolski ve Umut'la gole yaklaşılsa da bir türlü farkı bire indirecek başarılı son vuruşu izleyemedik.
   Maçın akışının değiştiğini hisseden Diego Simeone de bu gelişmelere iki değişiklikle karşılık verdi. Kontra ataklarda Jackson Martinez'den daha etkili bir isim olan Fernando Torres'i oyuna alan Arjantinli teknik adam, ikinci forveti Vietto'yu da oyundan alıp orta sahayı defansif yönü güçlü Gabi'yle kalabalıklaştırdı. Galatasaray'ın son değişikliği girdiği pozisyonları kalitesine yakışmayacak şekilde harcayan Podolski'nin yerine genç hücum oyuncusu Sinan Gümüş'ü almak oldu. Atletico'nun son değişikliği ise  Saul yerine, final paslarında daha yaratıcı bir isim olan Oliver Torres'in oyuna alınması oldu. Kalan dakikalarda başka gol olmayınca, maçtan 2-0'lık skorla istediğini alan taraf Atletico Madrid oldu.

   Başta Emre Çolak olmak üzere Carole, Hakan Balta, ve Sabri kötü performanslarıyla eleştirilerin odağında yer alırken; Podolski, Burak, Sneijder ve Selçuk beklentilerin uzağındaydı. Onlardan çok daha fazlasını bekleyen taraftarı hayal kırıklığına uğrattılar. Ancak en büyük hayal kırıklığı kuşkusuz Hamza Hamzaoğlu'ydu. Orta sahadaki Emre Çolak tercihi, ön liberoda Hakan Balta'yı ilk kez böylesine önemli bir maçta denemesi sorgulanır tercihler oldu ve maçın kaderine doğrudan etki etti. Sezon başladığından beri orta alanda ve hücum hattında bir türlü ideal kadrosunu ve dizilişini oluşturamaması, bu bölgelerdeki tercihlerini neredeyse her maçta değiştirmesi de taraftarın tepkisini çeken bir diğer husus olarak dikkate alınmalı.
   Galatasaray adına sahadaki az sayıda iyi isim arasında ilk sıraya yeni transfer, genç stoper Denayer'in performansı yazılabilir. Umut ve Yasin oyuna girdikten sonra istekli bir görüntü çizdilerse de yeterli olamadılar.
  2015/16 sezonundaki kötü başlangıcına Şampiyonlar Ligi'ndeki ilk maçta da dur diyemeyen Galatasaray'da, taraftar faturayı yönetime kesti. Maçın son dakikalarından itibaren yönetimi istifaya davet eden sloganlar atıldı. Lig'deki ve Atletico Madrid maçındaki kötü futbol taraftarı karamsarlığa itmiş görünüyor. Sezon başlangıcından beri, bu iki mecrada çıktığı 5 maçta 2 mağlubiyet, 2 beraberlik, 1 galibiyet alabildi; taraftarı önünde ise galibiyet sevinci yaşayamadı. Hamza Hamzaoğlu'nun üzerindeki baskı artıyor. Transfer dönemini başarılı geçirmeyen, ligin ilk haftaları olsa da şampiyonluk yarışında rakiplerinin gerisinde kalan, bu maçla birlikte şampiyonlar ligine de iyi başlayamayan Galatasaray'da işler yolunda görünmüyor.