Reklam

9 Haziran 2016 Perşembe

Euro 2016 Öncesi Dikkat Çekenler

 Beklenen gün geldi çattı. Euro 2016 Futbol Şampiyanası bugün Türkiye saatiyle 22:00'da oynanacak Fransa-Romanya mücadelesiyle başlıyor. Turnuvanın başlangıcına saatler kala, dikkat çekici oyuncuları ve takımları derlediğim bir yazıyla ben de Avrupa Şampiyonası havasına tam anlamıyla girmek istedim.

Safımız belli. O yüzden maçlarını merakla beklediğimiz milli takımımızla başlayalım. Mucizevi bir son dakika golüyle turnuvaya katılmaya hak kazanan millilerimizden beklenti büyük. Zira son yıllarda turnuvalara katılma aşamasında sorunlar yaşasak da gitmeyi başardığımız her turnuvaya renk kattığımız, yaptıklarımızla iz bıraktığımız herkesin malumu. Euro 2008 hala hepimizin aklında. 2002 Dünya Kupası zaten unutulmazımız. Dolayısıyla Euro 2016'da neden benzeri bir başarı yakalanmasın demekten kendimizi alamıyoruz. Elbette konu milli takım olunca ister istemez duygusal bir yaklaşımı benimsiyorum. Yine de rasyonel olarak kadromuzu incelediğimizde de umutlanmadan edemiyorum. Çünkü kurt hoca Arsene Wenger'in de son günlerde yaptığı açıklamalarda dikkat çektiği gibi, sürprizlere imza atabilecek bir kadromuz var. Hakan Çalhanoğlu, Arda Turan gibi dünyaya adını duyurmuş yaratıcı oyuncularımız, Oguzhan Özyakup gibi bu yıl çok başka oynayan dikkat çekici bir orta sahamız var. Forvette 6 aydır ne yaptığı belli olmayan Burak'tansa, yakaladığı pozisyonları gol yapma oranı daha yüksek bir Cenk'ten yana olduğumu da yeri gelmişken ifade etmiş olayım. Emre Mor daha turnuva başlamadan adını duyurup önemli bir transfer yaptı ancak henüz çok genç. Yine de Fatih Hoca'nın ona çok güvendiği açık. Sonradan oyuna girdiği maçlarda oyuna olumlu yönde etki edebilmesini umuyorum.

Öte yandan hep olumlu yanlarımıza odaklanıp da pespembe bir portre çizmek olmaz. En büyük handikabımız tahmin edeceğiniz üzere savunmamız olacak. Asıl mevkisi ön libero olan Mehmet Topal ve hızını kaybedince sol bekten stopere devşirilen Hakan Balta ikilisinin yapacakları muhtemelen turnuvadaki kaderimizi belirleyecek. Kalede ise daha önce büyük bir turnuva tecrübesi olmasa da elemelerdeki performansı, ligin son haftalarındaki ve milli takım hazırlık maçlarındaki kurtarışlarıyla içimizi ferahlatan Volkan Babacan yer alacak. Umarım savunmamızdaki açıkları örtecek kadar formda olur.

Ev sahibi Fransa'yla devam edelim. Söz konusu Fransa olunca kuşkusuz bütün gözler Pogba'ya çevriliyor. Euro 2016 genç yıldızın rüşdünü ispatlayacağı turnuva olabilir. Euro 2000'deki Thierry Henry'li, Zidane'lı, Trezeguet'li, Vieira'lı, Pires'li, Wiltord'lu, Thuram'li kadro kadar kuvvetli olduklarını düşünmesem de taraftar desteğini arkalarında hissettikleri bu turnuvada beklentiler üst düzeyde. Bu kez kadronun dikkat çekenleri olarak başta Pogba, ardından Griezmann, Mathuidi, Martial ve formda oyuncu Dimitri Payet gibi isimler sayılabilir. Adı Valbuena ile şantaj skandalına karışan Benzema ise kadroya çağrılmamış oyuncular arasında en büyük kayıp olarak göze çarpıyor. Yine de Griezmann, Giroud ve Martial, Fransa'nın gol yollarında en etkili silahlar olarak, yokluğunu hissettirmeyeceklerdir. Varane'ı ise sakatlığı sebebiyle kadroda göremiyoruz. Lyon'un golcüsü Lacazette, Nice'de iyi bir sezon geçiren Ben Arfa ve Dortmund'un yeni transferi genç yetenek Ousmane Dembele ise kadroya alınmaması tartışma yaratan futbolcular olarak öne çıkıyor.

Benim en merakla beklediğim takım İngiltere. Yıllardır milli takım seviyesinde başarıya hasret kalan İngilizler, elemeler kapsamında oynadıkları tüm maçları kazanarak turnuvaya gelen tek takım. Aynı zamanda 23 kişilik kadrosunun toplam değer en yüksek takım konumundalar. Yıllardır milli takıma kök salmış Gerard, Lampard, Terry, Ashley Cole gibi veteranlarını yaş haddinden dolayı kadro dışında bırakan İngiltere, fazlasıyla genç ve yetenekli bir ekiple Fransa'da boy gösterecek. Dele Alli, Ross Barkley, Harry Kane, Eric Dier, John Stones, Raheem Sterling İngiltere'ye yıllarca hizmet etmesi beklenen yeni jenerasyon olarak kadronun iskeletini oluşturan isimler. Her birinin çoktan Premier Lig'de kendini ispatladığını söylemek yanlış olmaz. Ancak uyumlu bir şekilde milli takımlarını başarıya taşıyabilecekler mi göreceğiz. Bu genç yeteneklerden oluşan kadronun, bir futbol sever olarak beni fazlasıyla heyecanlandırdığını itiraf etmem gerek. Formsuz Rooney'in milli takımın ağabeyi kontenjanından kadroya dahil edilmiş olduğunu tahmin ediyorum. En büyük sürpriz, Manchester United'da henüz lisedeyken formayı kapan 18'lik Marcus Rashford'un milli takıma da çağrılması oldu diyebilirim. Şampiyon Leicester'ı temsilen ise İngiltere'de sezonun kahramanı Jamie Vardy, milli takım formasını terletecek. Luke Shaw ve Alex Oxlade-Chamberlain ise bu jenerasyonun önemli parçaları olsalar da sakatlıkları dolayısıyla turnuvaya katılamayacaklar.

Grubumuzdaki rakibimiz İspanya, son 2 Avrupa Şampiyonasının galibi olarak turnuvaya katılsa da eski günlerini özlemle arıyor. 2014 Dünya Kupası hezimetinden sonra yeni arayışlara giren İspanyollar, eski jenerasyonu yeni oyuncularla takviye ettikleri bir kadroyla karşımıza çıkacaklar. Şampiyon kadroyu temsilen Iniesta, Ramos, Casillas Pique, David Silva, Fabregas gibi yıldızlar kadroda yer alırken; onların yanına Thiago, Hector Bellerin, Koke, Nolito, Pedro, Bruno, Aduriz, Morata gibi oyuncular katıldı. Ancak tecrübeli hoca Del Bosque'nin kadroya çağırdığı kadar, çağırmadığı isimler de tartışma konusu oldu. Elinde oldukça yetenekli bir oyuncu havuzu olan Del Bosque; Diego Costa, Mata, Cazorla, Fernando Torres , Javi Martinez, Saul, Isco, Llorente, Dani Carvahal ve Paco Alcacer (Şampiyona elemelerinde takımın en golcü ismiydi) gibi isimleri kadroya almayarak oldukça tartışmalı kararlara imza attı. Turnuva öncesi son hazırlık maçında güçsüz Gürcistan'a karşı alınan yenilgiyle birlikte tecrübeli hocanın tercihleri daha da çok sorgulanır hale geldi. Tüm bunlara rağmen İspanya önemli bir futbol ekolü olarak Euro 2016'da sahne alacak. Son on yılın belki de en zayıf İspanya'sına karşı oynayacak olsak da kadrodaki isimlerin kalitesini göz artı etmemek gerekiyor. Çok zor bir maç bizi bekliyor olacak. Ayrıca son gelişmeler gösteriyor ki, adı cinsel istismar davasına karışan Manchester United'lı file bekçisi De Gea kadro dışı bırakıldığı iddia ediliyor. Bu durumda tecrübeli eldiven Casillas'ın kalede birinci aday olması beklenebilir.

Son olarak hızlıca diğer takımlara bir göz atmak istiyorum. Belçika genç ve yetenekli kadrolarıyla 2014 Dünya Kupası'ndan sonra Euro 2016'da da merakla takip edilmesi gereken takımların başında geliyor. Bu kadar küçük bir ülkenin bu denli önemli genç yetenekler çıkarabilmesi başarılı bir sistemle neler yapılabileceğinin ispatı niteliğinde. Ülkemiz keşke bu örnekten dersler çıkarabilse diye yıllardır dövünüp duruyorum. Öte yandan Almanya bildiğimiz gibi. Löw kusursuza yakın işleyen Alman panzerini fazla değiştirmemiş. Reus'un ancak düz koşular yapabildiğini ifade eden teknik adam, tamamen sağlığına kavuşmadığı için kendisini kadroya almadığını açıkladı. Böylece şanssız oyuncu 2014 Dünya Kupası'ndan sonra Euro 2016'yı da sağlık problemleri nedeniyle kaçırmış oldu. Ülkemiz gol kralı Gomez ve Galatasaray'lı Podolski ise Fransa'da olacaklar. Mesut Özil ve Emre Can da Türk kökenli Alman oyuncular olarak sempatiyle takip edeceğimiz isimler arasında. İlkay Gündoğan ise sakatlık dolayısıyla turnuvada olmayacak. Lahm, Klose ve Per Mertesacker'in ise ilerleyen yaşları dolayısıyla milli takımı bıraktıklarını hatırlatmak gerek.

 İtalya uzun yıllar sonra ilk kez Pirlo'suz bir turnuva geçirecek. Oynadığı futboldan çok karıştığı skandallarla gündeme gelen Balotelli'ye daha fazla tahammül edemediklerini görüyorum. Veratti ve Ricardo Montolivo ise sakatlık dolayısıyla turnuvayı pas geçecek önemli oyuncular. Napoli'de forma giyen, Brezilya asıllı İtalyan oyuncu Jorginho'yu bu eksiklere rağmen kadroya almamak ise akla mantığa sığmayan bir tercih olmuş. Başarıyı daha da özleyecekleri bir şampiyona olacaktır diye tahmin ediyorum.

Son olarak tüm futbol severler için keyifli ve seyir zevki yüksek bir turnuva olmasını diliyorum. Her şeyden önemlisi terör belasından uzak olsun diyorum. Ne ülkemizde, ne Fransa'da, ne de dünyanın herhangi bir yerinde terör yüzünden daha fazla can kaybı yaşanmamasını temenni etmekten başka elimden bir şey gelmiyor. Milli takımımızın şu üzüntülü günlerde hepimizin gururu olması dileğiyle yazımı noktalıyorum. Taşıdıkları formanın ağırlığını hissederek oynasınlar bizim için yeter.

Okuduğunuz için teşekkürler, tüm futbol severlere iyi seyirler. Yeni yazılarda görüşmek üzere.

Not: Unuttuğum veya yazımı daha fazla uzatmamak adına değerlendirmemde yer vermediğim oyuncular ya da takımlar hakkındaki görüşlerinizi yorumlar kısmında belirtebilirsiniz.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder