Reklam

2 Eylül 2015 Çarşamba

Avrupa'dan 2015/16 Yaz Transfer Dönemi'nin En Önemli Transferleri

Avrupa'da yaz dönemi transfer sezonu sona ermek üzere. Bu yazımda, yeni sezon öncesi uğruna milyon eurolar ödenerek alınan; transferleri küresel boyutta ilgi uyandırıp heyecan yaratan; yeni takımlarındaki performansları, dengeleri değiştirebilecek nitelikteki oyuncuları incelemeye almak istedim. Kendi Top 10 listemi yarattığım yazıda, beni heyecanlandıran bazı isimlere torpil geçtiğim söylenebilir ancak nedenlerini de mantık çerçevesi içerisinde açıklamaya gayret ettim. İşte 2015/2016 sezonunun en ilgi uyandıran on transferi karşınızda:
1)Kevin De Bruyne (74 milyon Euro'ya Wolfsburg'dan Manchester City'e)
  Belçikali yetenek Premier Lig'e dönüş yaptı. Hem de ne dönüş, kulüp transfer rekoru kırarak. City manageri Manuel Pellegrini, 24 yaşındaki ofansif orta saha oyuncusunu Manchester'a getirebilmek için yaz transfer döneminin en büyük meblağını ödemek zorunda kaldı. Geçen yılki formuyla yıldızını parlatan oyuncu (51 maçta 16 gol 28 asist), Avrupa transfer piyasasının en gözde isimlerinden biri olsa da 74 milyon Euro'luk fiyat etiketi, yeni sezonda karşılaması gereken büyük beklentileri de beraberinde getiriyor. City'nin harcayacak parası çok ve kadrosu hücum oyuncuları bakımından oldukça derin. De Bruyne'ün yeteneklerini sergilemesi için doğru adres belki de burasıdır. Mourinho'nun, performansını yeterli görmeyerek, Wolfsburg'a 25 milyon Euro'ya sattığı eski öğrencisi hakkında pişmanlık duyup duymadığını bilemiyorum elbette. Ama genç Belçikalı, kariyerinin bu evresinde onu yanıltmayı başarmış görünüyor. Kevin De Bruyne'nün ikinci Premier Lig macerasında neler başarabileceği hepimizin merakla beklediği hikayelerden biri olarak, önümüzdeki yıllarda, mavi beyazlı forma altında yazılacak.



2)Angel Di Maria (63 milyon Euro'ya Manchester United'dan PSG'e)
   Bir diğer petrol zengini Arap sermayeli ekip PSG, Angel Di Maria için kesenin ağzını açmış. Geçen yıl Premier Lig transfer rekoru kırarak 75 milyon Euro'ya Real Madrid'ten büyük umutlarla Manchester'a transfer edilen Arjantin'li yetenek, takımın efsane 7 numaralarının gölgesinde kalmış, beklentileri tam manasıyla karşılayamamıştı. Arjantinli yeteneğin 32 maçta tutturduğu 4 gol 12 asistlik performansı, onun için ödenen bonservis bedelinin yanında, oldukça yetersiz olarak nitelenebilir. Yine de Paris ekibi, geçmişteki Real Madrid performanslarının da etkisiyle, Di Maria'yı takıma kazandırmak uğruna yüklü bir bonservis bedeli ödemeye razı olmuş. 2014/2015 sezonu öncesindeki yaz transfer döneminde, Real Madrid'in, yeni transferleri James Rodriguez ve Toni Kroos transferlerine kaynak yaratmak ve kadroda onlara yer açmak amacıyla gönderdiği Di Maria, son iki transfer döneminde toplam 138 milyon Euro'luk transfer hareketliliğini tek başına yarattı. Di Maria'nın, PSG takımının kanat akınlarına getireceği hareket şimdiden taraftarda heyecan yaratmış durumda. Onun gol pasları verme yeteneğinden faydalanabilecek iki önemli forvet Cavani ve İbrahimoviç de bu transferi oldukça olumlu karşılamış olmalılar. Sezona sakatlıkla mücadele ederek başlayan Arjantinli, şu ana kadar PSG formasını ligde sadece 24 dakika terletebilse de, bu kısa süreye bir gol pası sığdırarak, Fransa macerasına iyi bir başlangıç yapacağının sinyalleri verdi.

3)Raheem Sterling (62,5 milyon Euro'ya Liverpool'dan Manchester City'e)
   20 yaşındaki Jameika asıllı İngiliz sol kanat oyuncusu Sterling, bu transfer döneminde Maviler'in hücum hattına yaptığı ikinci önemli ve pahali transfer olarak dikkat çekiyor. İngiliz futbol otoritelerinin, İngiliz milli takımının geleceği olabileceğini umduğu yıldız oyuncu, altyapısından yetiştiği Liverpool formasıyla 129 maçta mücadele ederek 23 gol 25 asistlik bir hücum performansı gösterdi. Genç yaşında büyük bir potansiyeli yansıtan bu rakamlar, City yönetiminin iştahını kabartmış olmalı. Ayrıca genç yaşından itibaren sergilediği, sahadaki özgüvenli duruşu, hızı, toplu ve topsuz yaptığı tehlikeli koşularla sol kanadı ne kadar etkili kullandığı da Premier Lig izleyicilerinin farkına varabileceği diğer meziyetleri olarak sıralanabilir. City'deki kariyerine de hızlı başlayan İngiliz futbolcu, çıktığı 4 lig maçında 1 gol 1 asistlik istatistik tutturdu. Görünen o ki, büyük bir sürpriz olmazsa, Sterling'i, City sol kanadında uzun yıllar izleyeceğiz.

4)Anthony Martial (50 milyon Euro'ya Monaco'dan Manchester United'a)
   Manchester United transferin son günlerinde beklenildiği üzere bir forvet oyuncusuyla anlaştı. Anlaştı anlaşmasına ama henüz 19 yaşındaki, Transfermarkt sitesine göre o günkü piyasa değeri 8 milyon Euro olan bir isme tam 50 milyon Euro ödemeleri tartışmaları da beraberinde getirdi. Bu miktar, Anthony Martial'in, Altın Top ödülünü kazanması halinde yaklaşık 80 milyon Euro'ya kadar çıkabilir.  Kadrosundan tecrübeli golcüler Robin Van Persie, Falcao ve Chicharito'yu gönderen Kırmızı Şeytan'larda, Rooney ismi ön plana çıkmış; ancak ligin ilk maçlarındaki görüntüsü taraftarı endişelendirmişti. Rooney, üzerindeki kara bulutları Club Brugge deplasmanında yaptığı hattrickle biraz olsun dağıtmasına rağmen, tüm futbol otoriteleri Manchester United'ın bir forvet transferine ihtiyaç duyduğu konusunda hemfikirdi. Beklenen oldu ve 19 yaşındaki Fransız forvet Anthony Martial, Monaco'dan Manchester'a getirildi. Genç golcü, henüz Fransa A milli takım formasını giymemesine rağmen, alt yaş grubu milli takımlarının tümünde forma giydi ve goller attı. 2013/14 sezonunda Lyon'dan 5 milyon Euro bedelle Monaco'ya gelen oyuncu, burada geçirdiği süre içerisinde 70 maçta şans bulup; 15 gol 8 asistlik bir performans sergiledi. Louis van Gaal'ın, genç oyuncuya harcadığı miktar göz önüne alındığında, tecrübeli hocanın, Martiea'de bu istatistiklerden fazlasını gördüğünü söylemek mümkün. Manchester kadrosundaki forvet sayısının azlığı sebebiyle, bu yıl forma şansı bulmakta çok da zorlanacağını düşünmediğim Martial, potansiyelini dünyaya göstermek için önemli bir fırsat yakalamış durumda. Yeteneklerini geliştirebileceği bir adreste olduğu da şüphe götürmez. Fakat genç oyuncunun 50 milyon Euro'nun yarattığı beklentiyi ne kadar sürede karşılayacağı veya karşılayıp karşılayamayacağı büyük soru işaretleri olarak duruyor.

5)Christian Benteke (46.5 milyon Euro'ya Aston Villa'dan Liverpool'a)
   Liverpool, iki sezon önce takımda daha fazla tutamayıp, satmak durumunda kaldığı Suarez'in boşluğunu doldurma çalışmalarını sürdürüyor. Geçen yıl yapılan Balotelli aşısının tutmadığı aşikar. Bu yıl, Premier Lig tecrübesi olan 24 yaşındaki Belçikalı forvet Benteke ile sorunu çözmek adına önemli bir adım attılar. 1.91'lik boyu ve güçlü fiziğiyle dikkat çeken oyuncunun, hızıyla da Premier Lig'in gerektirdiği fiziksel standartları karşıladığı söylenebilir. Benteke, Premier Lig macerasına başladığı Aston Villa forması altında çıktığı 101 mücadelede, 49 gol kaydederek de ne denli tehlikeli bir oyuncu olduğunu gösteriyor. Liverpool kariyerine 4 lig maçında 1 golle başlayan güçlü forvet, takıma ısındıkça gol sayısını arttıracaktır. Kırmızılar, sahip olmak için kesenin ağzını açmak durumunda kalmış olsalar da; aradıkları golcüyü bulmuş olabilirler.

6)Arturo Vidal (37 milyon Euro'ya Juventus'tan Bayern Münih'e)
   Juventus'u geçen yılın Şampiyonlar Ligi finaline taşıyan en büyük etken kuşkusuz eşi benzeri olmayan niteliklere sahip güçlü orta sahasıydı. Pogba ve Pirlo ile birlikte, bu orta sahayı oluşturan en önemli parçalardan biri de Arturo Vidal'di. Bitmek bilmeyen enerjisi, topu kapma konusundaki hırsı ve maçı kazanma noktasındaki kararlılığıyla dikkat çeken oyuncu, bu meziyetlerini artık Bayern Münih formasıyla sergileyecek. Oyunun iki yönünü de başarılı şekilde oynayabilen Şilili oyuncunun, top kazanma becerisi kadar; ceza alanı içindeki boşluklara sızabilmesi ya da uzaktan şutlarından da övgüyle bahsetmek mümkün. İstatistikleri de oyunun hücum yönünde de ne kadar etkili olabildiği gösteriyor zaten. Vidal, Bundesliga'daki ilk durağı Leverkusen'de 144 maç forma giyerek, 21 gol 23 asistlik katkı sağlamış. Juventus istatistikleri ise çok daha parlak: 171 maç 48 gol 26 asist. İstatistikleri zaten kalitesini ortaya koysa da; onun sağladığı benzersiz katkıların bazılarının, rakamlara doğrudan yansımadığı halde, takımı başarıya götürdüğü bir gerçek. 28 yaşındaki orta saha oyuncusunu, önümüzdeki yıllarda Bayern Münih organizasyonunun önemli bir parçası olarak izleyeceğimiz şüphe götürmez.

7)Memphis Depay (27.5 milyon Euro'ya Psv'den Manchester United'a)
   Psv Eindhoven'in, Avrupa futbol piyasasına son önemli ithalatı, Ghana asıllı Hollandalı sol kanat oyuncusu Memphis Depay. 21 yaşındaki oyuncu aynı zamanda forvet mevkisinde de oynayabiliyor ve golcü kimliğiyle ön plana çıkıyor. Güçlü fiziği, hızı, adam geçme becerisi ve uzaktan sağ ayağıyla yaptığı sert vuruşlarıyla oldukça etkili bir hücum oyuncusu. Oyun stiliyle, Psv'nin yetiştirdiği bir diğer Hollandalı kanat oyuncusu Robben'e benzetilen Depay'ın idolü ise Cristiano Ronaldo. Depay'ın Hollanda da ortaya koyduğu etkileyici performans istatistiklerine de yansımış. Takımına 124 maçta 50 gol 29 asistlik katkı vermeyi başarmış. Hollanda milli takımının da parçası olan yetenekli oyuncuyu, Manchester United'da meşhur 7 numaları formayla izleyeceğiz. Şampiyonlar Ligi elemelerindeki 2 maçta, 2 gol 2 asistlik performansı şimdiden yüzleri gülümsetse de; ligde geride kalan 4 maçta rakamlara yansıyan önemli bir katkı sağlayamayışı, Premier Lig'e alışmak için zamana ihtiyacı olduğunu gösteriyor. Yine de çok geçmeden uyum sürecini atlatıp, ligde de gol ve asistleriyle taraftarlarını sevindireceğini söylemek çok da iddialı bir yorum olmaz.

8)Paulo Dybala (32 milyon Euro'ya Palermo'dan Juventus'a)
   Juventus, Tevez'in ayrılışı sonrası oluşan boşluğu Palermo'dan Arjantinli genç forvet oyuncusu Dybala ile doldurmaya çalışıyor. 21 yaşındaki sol ayaklı forvet 1.77 boyunda, hızı ve tekniğiyle ön plana çıkmış bir oyuncu. Palermoda geçirdiği zamana 93 maçta 21 gol 16 asist sığdıran Dybala, Juventus kariyerine de 3 maçta atmayı başardığı 2 golle, iyi bir başlangıç yaptı. Fiziksel özellikleri, oyun tarzı ve Arjantinli oluşu ister istemez Tevez'le kıyaslanmasına yol açacaktır. Tevez'in geçen yılki 48 maçta 29 gol 10 asistlik harika performansını aratmaması için Dybala'nın çok çalışması gerekiyor. Yine de uzun vadede Juventus'un oldukça yüksek potansiyelli bir forvet oyuncusu kazandığını da eklemek gerek.

9)Douglas Costa (30 milyon Euro'ya Shakhtar Donetsk'ten Bayern Munich'e)
   Shakhtar'ın Brezilya'dan keşfederek Avrupa'ya getirdiği; futbolunu olgunlaştırıp fiyatını katlayarak, büyük kulüplerden birine sattığı son oyuncu Douglas Costa. Hücumun her bölgesinde başarıyla oynayabilen yetenekli oyuncu; hızı, tekniği ve uzaktan şutlarıyla fazlasıyla yararlı meziyetlere sahip. Shakhtar formasını terlettiği 202 maçta 38 gol 40 asist yapan Brezilyalı, Bayern Munich'teki kariyerine de 5 maçta 1 gol 4 asistlik hızlı bir başlangıç yaptı. Özellikle geriye düşüp 10 kişi kaldıkları Hoffenheim maçındaki 2 asistiyle, üç puanı takımını getiren oyuncu oldu diyebiliriz. Robben, Müller, Götze, Ribery gibi hücumculara sahip takımda Douglas Costa'nın da artık formaya ortak olduğunu; hatta bu isimlerden bazılarını formasından ettiğini söylemek yanlış olmaz.

10)Arda Turan (34 milyon Euro'ya Atletico Madrid'ten Barcelona'ya)
   Listenin son sırasında yer bulsa da yaz döneminin en çok konuşulan transferlerinden birine imza atan milli oyuncumuz Arda Turan'ı atlamak olmazdı. Transfer sezonunun başında sürpriz bir şekilde Atletico Madrid'ten ayrılmak istediğini açıklayan Arda'yla Avrupa'nın önemli kulüplerinden bir çoğu ilgilenmiş ama transferi sonuçlandıran İspanyol devi Barcelona olmuştu. Transfermarkt verilerine göre, Arda için Katalan ekibi 34 milyon Euro ödemiş. Bu miktar, bonuslarla birlikte 41 milyon Euro'ya kadar çıkabilir. 28 yaşındaki milli oyuncumuz Arda Turan, iki ayağını birden kullanabilmesi, hücumun her bölgesinde başarıyla görev alabilmesi, pas yüzdesindeki başarısı ve topa sahip olma kabiliyeti ile yüksek tekniği dolayısıyla Barcelona'nın tercihi oldu. Onun, varlığıyla takımın daha iyi hücum etmesini sağlayan yetenekleri istatistiklere tam olarak yansımasa da, Arda'nın İspanya karnesi şu şekilde: 177 maçta 22 gol, 32 asist. Galatasaray kariyeri, istatiksel olarak, biraz daha iyi duruyor: 190 maçta 44 gol, 76 asist. Barcelona'nın transfer yasağı sebebiyle, Arda formasına 2016 yılından önce kavuşamayacak. Arda'yı, Barcelona formasıyla izlemek için 6 ay bekleyecek olmamız nedeniyle, listenin son sırasına koymayı uygun gördüm. Ligin ikinci yarısında Messi, Suarez, Neymar, İniesta, Pique gibi yıldız isimlerle birlikte forma giyecek oyuncumuz, umuyorum ki, başarılı performansıyla hepimizi gururlandıracak.

   

     

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder