Reklam

11 Temmuz 2016 Pazartesi

Final'in Hikayesi: Fransa-Portekiz

En çok takımın katılımıyla düzenlenmiş Avrupa Futbol Şampiyonası olarak tarihe geçen Euro 2016'nın 51. ve son maçı ev sahibi Fransa ile Portekiz'i karşı karşıya getirdi. Tecrübeli İngiliz hakem Mark Clattenburg'un yönettiği maç, 81000 kişilik Stad de France stadyumunda oynandı. Normal süresi 0-0 biten final maçını Eder'in uzatma dakikalarında gelen golüyle kazanan Portekiz, tarihinde ilk kez Avrupa Şampiyonu oldu. Fransızlar bu mağlubiyetle ev sahibi oldukları 3. büyük turnuvada da finale çıkmayı başarsalar da, Euro 1984 ve 1998 Dünya Kupası'ndan farklı olarak kupaya uzanamadılar. Portekiz ise Fransa'ya karşı 10 maçlık mağlubiyet serisini bir final maçında sonlandırarak, Euro 2004'te kıyısından döndüğü kupanın bu kez sahibi oldu. Portekiz'in turnuvadaki 7 maçının yalnızca birini 90 dakika içerisinde, diğer ikisini uzatmalarda olmak üzere, 3 galibiyetle kupayı kaldırması oldukça ilginç bir istatistik olarak göze çarptı. Şampiyon, turnuvada oynadığı 720 dakikanın sadece 73'ünde rakibine skor üstünlüğü kurabilse de mutlu sona ulaşmasını bildi.


Karşılaşmaya yarı final maçındaki 11'ini bozmayarak başlayan Didier Deschamps'ın takımı 4-4-1-1 formatıyla sahaya yayılmış. Fransız çalıştırıcı grup maçlarından sonra Griezmann'ı, hücumda yeni bir rolde, forvet arkasında değerlendirerek yetenekli oyuncusuna daha geniş alan sağlamış ve yüksek turnuva performansından olabildiğince faydalanmayı amaçlamış. Ancak bu tercih sonrası 11'deki pozisyonunu kaybeden Kante'nin yokluğu Fransa'nın orta alan savunmasına güç kaybettirmiş diyebilirim. Buna karşılık Sissoko'nun sağ kanattaki varlığı bu kanadın savunmasını güçlendirmiş görünüyor. Çeyrek final maçıyla formayı Rami'den devralan, Barcelona'nın çiçeği burnunda stoperi Umtiti ise Almanya maçından sonra, final maçında da 11'de yer alacak kadar hocasının gözüne girmiş.

Portekiz ise en güçlü yanı olan orta saha bölgesini etkili şekilde kullanmayı hedefleyen bir formasyonla (4-1-3-2) sahaya dizilmiş. Defansın önünde konumlanan William Carvalho'ya, Joao Mario-Adrien Silva-Renato Sanches üçlüsü eşlik ediyor. İleride ise takımın simge ismi ve kaptanı Cristiano Ronaldo ile turnuvada yıldızını yeniden parlatan Nani, Portekiz adına gol arayan ikili oldu. Sanches'den bahsetmişken küçük bir parantez açarak kendisinin Euro finallerinde forma giyen en genç oyuncu olduğunu belirteyim. Bu sezon Bayern Munih formasıyla izleyeceğimiz genç oyuncunun gerçek yaşı geçtiğimiz günlerde tartışma konusu olsa da gelecekte adından sıklıkla bahsedeceğimiz aşikar.

Final maçı şanına yakışır şekilde hareketli başladı. Maçın ilk net pozisyonunu Griezmann'ın akıl dolu kafa vuruşuyla yakalayan Fransa, ilk 10 dakika itibariyle beklendiği gibi maça ağırlığını koyan taraf oldu. Defansın arkasına atılan bir uzun topla Nani'yi buluşturan Portekiz ise soğuk duş etkisi yaratabilecek bir pozisyondan yararlanamadı. Maçın kader anlarından biri ise Ronaldo'nun beklenmeyen sakatlığı oldu. Payet ile mücadelesi sonrası yerde kalan Ronaldo, tedavisinin ardından oyuna geri dönüp kendini denemesine rağmen, maça devam edemeyerek gözyaşları içerisinde, sedyeyle maçı terk etti. Yerini Queresma aldı. Bu değişiklikle dizilişini de değiştiren Portekiz'de Nani tek forvet olarak maçı sürdürdü. Q7'yi ise sağ kanatta izledik.

Ronaldo'nun çıkışının şokunu çabuk atlatamayan Portekiz, kalesindeki ikinci net pozisyonu Sissoko'nun şutunda yaşadı. Pozisyonda fiziki ve teknik özelliklerini harikulade kullanan Fransız oyuncu, topu aldıktan sonra harika bir dönüş yaparak sol çaprazdan sert vurdu ancak kaleci Patricio gole engel oldu.

Başladığı gibi tempolu gitmeyen mücadelede ilk yarı 0-0'lık skorla geçildi. Portekizli oyuncuların topla her buluşmasında Fransızların etkili presi sonuç verdi. Portekiz orta sahasının oyun kurmasını oldukça zorlaştıran bu faktör ve Ronaldo'nun eksikliği, takımın gücünü oldukça kırdı. Öyle ki, ilk yarı itibariyle Sanches ve Joao Mario'nun maçta varlığı dahi hissedilmezken; ilk yarının yıldızı, girdiği 9 ikili mücadelenin 8'ini kazanan, 7 kez topla etkili koşu yaparak takımını ileri taşıyan ve attığı şutla da tehlike yaratan Sissoko oldu.

İkinci yarının başında da finaldeki durağan futbolun sürdüğünü gördük. Bunun üzerine iyi bir turnuva geçirmesine rağmen finalde bekleneni veremeyen Payet'i 58. dakikada kenara alan Deschamps, genç oyuncu Conan'ı oyuna sürdü. Bu değişiklikle hücum etkinliği artan Fransa, dakikalar 65'i gösterdiğinde Griezmann'ın bir başka kafa vuruşuyla gole tekrar yaklaşıyordu. Sonraki dakikada Fernando Santos, takımının oyun kurma problemini çözmek adına, ikinci değişiklik hakkını Adrien Silva-Moutinho hamlesiyle kullandı. Beklenen sonucu vermeyen bu değişiklik de Fransa'nın hızını kesemezken, ev sahibi gol için yüklenmeyi sürdürdü. 75. dakikada Conan'ın getirdiği topta sol çaprazdan vuran Giroud'un golünü Patricio önledi.

Sanches-Eder değişikliğiyle hareketlenen Portekiz cephesi, 80. dakikada maçtaki en tehlikeli pozisyonunda Nani ve Ouresma'yla kaleyi yokladı. Bu pozisyonla ilk kez kaleyi bulan bir gol denemesinde bulunabildiler. Dakika 84'te Sissoko'nun uzaktan sert şutunda Patricio bir kez daha geçit vermedi. Portekiz'in maça tutunmasını sağlayan oyuncu olarak alkış aldı.

90+1. dakikada şans Portekiz'in safında yer aldı. Giroud'un yerine oyuna dahil olan Gignac, kale sahası içerisinden yaptığı vuruşta direğe takıldı ve normal süresi golsüz eşitlikle sona eren mücadele uzatmalara taşındı. Böylece ilk kez Avrupa Futbol Şampiyonası final maçlarında golsüz bir 90 dakika izledik. Portekiz, Euro 2016 serüveninde 3. kez maçı uzatmalara götürürken; Fransa'nın son 3 büyük turnuva finalinin tümünün uzatmalara gitmesi belki de bu sonucu önceden haber veren istatistikler olabilir.

Uzatma devrelerinde yorgunluk belirtileri göze çarpsa da iki takımın her top için mücadele edişini sürdü. İlk uzatma devresinin sonunda kullanılan köşe vuruşunda iyi yükselen Eder'in kafa topunu, kaptan Lloris kurtardı. 107. dakikada Portekizli sol bek Guerreiro'nun harika frikiği ise direğe çarparak yürekleri ağza getirdi.

Finalin beklenen golü 109. dakikada Eder'in ayağından geldi. Savunma ve orta saha hattı arasında bir an için markajdan kurtulan Eder, 4 Fransız oyuncu arasında, kaleyi karşıdan gören bir pozisyonda sert vurdu ve golü yaptı. Görüntüde, rakibe bu denli rahat bir vuruş yapma imkanı veren Fransa savunmasının adam paylaşımında ne denli hatalı olduğunu görüyoruz. Vuruşun hemen öncesinde Koscialny, Eder'le girdiği ikili mücadeleyi kaybedince adamını kovalamaktan vazgeçmesi ve sol stoper Umtiti'nin de, hücum bölgesindeki tek adam olmasına rağmen, Eder'in savunmasına yardıma gelmekte gecikmesi gole sebebiyet veren hatalar zincirinin en önemli halkaları oldu.

Özetle, Ronaldo'nun takımı olarak lanse edilen Portekiz, Ronaldo'suz bir finalde ev sahibi Fransa'yı devirerek büyük bir sürprize imza attı. Griezmann (2 defa), Sissoko, Giroud ve Gignac ile tekrar tekrar golle burun buruna gelen Fransa'ya karşılık, savunmanın anlık paylaşım hatasını değerlendiren Portekiz kupanın sahibi oldu. Futbolun iki klişesinin birden gerçekleştiği bir maçı geride bıraktık: Ne de olsa "futbol hatalar oyunu" ve "atamayana atıyorlar".

futbolakademi.net sitesinde yayımlanmıştır.
























2 yorum:

  1. tespitlerle ateş etmişin atakan.eline sağlık.Artık Anadolu takımlarını değerlendirmeye başlayabiliriz dimi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Övgüler için teşekkürler Yusuf. Yazıyı kuzenim Kerem yazdı. Anadolu takımlarının transfer hamlelerine dair bir yazı hazırlarız transfer sezonunun bitimine doğru. Özellikle Konyaspor, Bursaspor ve Osmanlıspor'un transferlerini dikkatle takip ediyoruz. Düzenli olarak bizi okuduğun için ayrıca teşekkür ederiz.

      Sil