Futbol üzerine, futbolu seven kişilerle paylaşmak istediğim fikirler...
Reklam
18 Kasım 2015 Çarşamba
Dengelerin Adamı Veda Etti
Galatasaray'da teknik direktörlük koltuğunu devraldıktan sonra takımın gidişatını değiştiren, geçen yılı duble yaparak iki kupayla kapatan, sezonu süper kupa galibiyetiyle açan "dengelerin hocası" Hamza Hamzaoğlu'yla yollar ayrıldı. Galatasaray resmi internet sitesinden yapılan açıklamayla karşılıklı mutabakata varılarak bu kararın alındığı belirtilse de ayrılığın asıl nedeni gizemini koruyor. Hamza Hamzaoğlu'nun başkan Dursun Özbek'le, Umut Bulut'un sözleşmesinin uzatılması konusunda başkan Dursun Özbek'le ters düştüğü için görevine son verildiği dedikoduları olsa da henüz her iki taraftan da bu yönde bir açıklama gelmedi.
Hamza Hoca, kulüpte mali zorlukların yaşandığı bir dönemde özellikle transfer politikasında yönetimin arasa bulamayacağı hoca olarak gönderilenlere ses çıkarmayıp alınanlarla yetinmeye çalışan bir görüntü çizmişti. Kadronun giderek zayıflamasına göz yumması nedeniyle taraftarların eleştirilerine maruz kalan Hamza Hoca'nın takımdaki bazı oyuncularla arasının da açıldığı medyada yazılıp çizilmişti. Sezona kötü başlayan Galatasay'da Hama Hoca'nın kadro seçimleri sık sık tartışma konusu olmuş ve bu tercihlerine dair yaptığı denge temelli açıklamaları çok konuşulmuştu. Taraftarı çileden çıkartan 4-3'lük Rize mağlubiyeti sonrası bazı kesimler istifadan söz etmeye başlasa da bu ayrılık bir çoklarımıza sürpriz oldu denebilir.
Bu noktadan sonra akıllardaki en önemli soru Galatasaray'ın yola kiminle devam edeceği. Henüz ayrılık kararı çok taze olmasına rağmen medyada Bielsa, Tugay Kerimoğlu, Ersun Yanal, Mustafa Denizli, Tayfun Korkut; bir klasik olarak Lucescu ve fantezi olarak da Mourinho ismi yazılıp çizilmeye başlandı. Bana göre bu isimler arasından koltuğa en yakını Tugay Kerimoğlu. Bielsa hem ligi hem de takımı tanımaması açısından ligin bu bölümünde oldukça riski bir hamle olacaktır. Galatasaraylılar için Lucescu, her hoca değişikliğinde adı anıldığından fazla umutlanmamaya özen gösterilen bir özlem adeta. Mourinho ise basbayağı bir fantezi olarak değerlendirilebilir. Tayfun Korkut Bundesliga'da Hannover 96 ile tecrübe kazandı ve oldukça genç bir teknik adam olarak dikkat çekiyor. Tecrübeli Mustafa Denizli ise yaşı itibariyle (66) uzun süreli bir çözüm olamayacağı gibi 2013/14 sezonundan beri bir takım çalıştırmıyor. Ayrıca en son büyük bir takımı (Beşiktaş) çalıştırdığında takvimler 2010'u gösteriyordu.
Ersun Yanal konusu ise geçmişte çalıştırdığı diğer takımlar (Trabzonspor ve Fenerbahçe) bakımından biraz tartışmalı. Bu tercihte taraftarın tutumu belirleyici olur. Yine de boştaki yerli hocalar arasında en kariyerlilerden biri olması, takım kaptanı Selçuk İnan ve diğer eski öğrencileriyle iyi ilişkileri Ersun Hoca'yı alternatifler arasına sokuyor. Tugay Kerimoğlu da takımı tanıması, lige aşinalığı, Galatasaray'ın evladı kontenjanında yer alması ve ücret beklentileri noktasında mütevazi davranabileceği gibi nedenlerle yönetim tarafından tercih edilme ihtimali oldukça yüksek bir aday. Benzer nedenlerden dolayı bazı medya kuruluşları Ümit Davala'yı da adaylar arasında gösterse de ben Tugay Kerimoğlu isminin teoride daha ağır bastığı kanaatindeyim. Tabii her zaman için gündemde olmayan sürpriz bir isimle de anlaşılması ihtimali var. Bakalım önümüzdeki günler neler gösterecek.
Yine de bu ayrılıkta şöyle bir mantıksızlık var ki, o da zamanlama. Madem böyle bir ayrılık düşüncesi var taraflarda, neden bu kararı milli aranın başında vermezler de yeni hoca için takıma adapte olması için 10 küsür günlük ek süre yaratılmaz anlaşılır gibi değil. Elbette ilerleyen günlerde taraflardan yeni açıklamalar gelecek ve bu durumun nedeni de açıklığa kavuşacaktır.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder