Son 2 maçtır ilk 11'de Van Persie'yle başlayan Perreira, derbide de tercihini değiştirmeyerek Fernandao'yu kenarda oturttu. Ajax maçının iyilerinden Gökhan Gönül de Galatasaray maçıyla ligde siftah yaptı. Hamza Hamzaoğlu ise sakatlıktan yeni dönen Denayer ve Burak'ı kenarda tutarak Sabri ve Umut'la maça başladı. İlerde ise Gençlerbirliği ve Benfica maçlarındaki performansıyla göze girmeyi başaran Yasin'e şans tanıdı.
Türkiye'nin en büyük derbisine hızlı başlayan taraf ev sahibi Fenerbahçe oldu. Maçın ilk dakikaları itibariyle oyunu kontrol etmeye başlayan Sarı Lacivertliler, sağ kanattan Gökhan Gönül ve Markovic'le etkili olurken ön alanda da baskı uygulayarak Galatasaray'a verimli pas yaptırmadılar. Bu dakikalarda fırsatlar yakalayan Nani biraz daha konsantre olsa belki de erken bir golle maçın kaderi değişebilirdi. Ancak beklenen gol 37. dakikada geldi. Sağdan Gökhan Gönül, getirdiği topu güzel ortaladı. Muslera'nın çeldiği top ceza sahası önündeki Diego'nun önüne sekti. Bilal pozisyonu takip etmeyince Diego rahat bir vuruş imkanı bulup topu filelerle buluşturmayı başardı. Ortaya hareketlenen ofsayttaki Van Persie'nin aktif alanda olup olmadığı tartışmaları arasında hakem Fırat Aydınus santra noktasını işaret etti.
İlk yarının genelinde organize olmakta daha çok zorlanan Galatasaray, ikinci yarıya daha atak başladı. Orta alandaki basit top kayıplarını kovalayan Fenerbahçe ise yakaladığı kontra atakları kötü değerlendirerek farkı arttırmayı başaramadı. Final paslarındaki başarısız tercihler ve Muslera'nın iyi performansı, Sarı Lacivertli ekibin maçı koparacak golü bulmasını engelledi. Ev sahibi kontralardan bulduğu fırsatları cömertçe harcayınca cezayı kesen Galatasaray oldu. Korner atışını paslaşarak kullanan Sneijder'in ortasında, kale sahası içerisinde kendini unutturan Olcan'ın kafa vuruşuyla skora denge getirdi. Olcan'ın 1.76'lık boyuyla, 1.97'lik Ba ve 1.87'lik Josef De Souza arasından golü bulması teknik direktör Perreira'nın da oyuncularına sitem etmesine yol açtı.
Diego'nun golünden sonra sakatlanan Carole'nin yerine oyuna dahil Olcan, Galatasaray adına maçın kilit isimlerinden biriydi. Gerek attığı golle, gerek Carole'e nazaran hücuma daha çok katkı sağlaması, gerekse kanadını Carole'den daha etkin savunmasıyla başarılı bir görüntü çizdi. Sarı Kırmızılılar adına maçın diğer iyileri ise normal standardına dönen Muslera ve yükselen form grafiğiyle dikkat çeken Chedjou'ydu. Yasin iyi niyetiyle kanatlara hareketlilik getirmek isterken, Podolski ve Umut kötü bir akşam geçirdi. Sabri sağ kanatta çok top kaybetti. Sneijder ise topla her buluştuğunda kalitesinden bir şey göstererek büyük maçlarda ne kadar önemli bir koz olduğunu gösterdi; golün asistini de yapan isimdi. Bunun yanında, özellikle Josef De Souza ve Mehmet Topal'ın sert müdahalelerine rağmen 90 dakikayı tamamlaması da başarı olarak değerlendirilebilir.
Fenerbahçe tarafında ise bir kez daha Perreira'nın tercihleri tartışılır oldu. Portekizli teknik adam maçı iyi okuyamayarak doğru hamleler yapamadı. Belki Fernandao'yla maça başlayıp takımının set hücumu yaptığı ilk yarıda ceza alanına sağda soldan yağan ortaları golcü oyuncuyla buluşturmayı deneyebilirdi. Ancak maç kontraya dönmüşken, hızı ve adam geçme becerisi düşük Fernandao'yu oyuna alması yersizdi. Van Persie adam geçebilme ve pas özelliğiyle hızlı oyuncular Markovic ve Nani'ye daha uygun pozisyonlar hazırlayabilir veya kendisi boş alanlara daha etkili koşular yapabilirdi. Gökhan Gönül tercihinin ise ne kadar yerinde olduğu, maç içerisinde sağ kanattan gelişen her tehlikeli hücumda tekrar kanıtlandı. Diego gol dışında etkili olamazken Markovic büyük fayda sağladı. İkinci yarıdaki sert şutuyla gole çok yaklaşsa da Muslera'ya takıldı. Nani maç boyunca düz pastan çok topuk pası attı desem çok da abartmış olmam muhtemelen. Daha konsantre, daha ciddi bir futbolla daha etkin olabilir, skora etki edebilirdi. Son olarak her derbide olduğu gibi, hakem Fırat Aydınus iki tarafa da yaranmak isterken ipin ucunu kaçırarak kötü bir maç yönetti.
90 dakikanın sonunda Galatasaray'ın Kadıköy'deki galibiyet hasreti 17 maça çıkarken deplasmanda alınan bir puan teselli oldu. Fenerbahçe harcadığı şanslara yanarken bir futbol klişesine kurban gitti: "Atamayana atarlar."
Not: Hakemi yorumlamayı sevmem. Olan olmuş, biten bitmiştir. Yine de taraftarın etkisinde kaldığına inandığım hakemle ilgili okuduğum ve katıldığım bu yazıyı meraklısına önerebilirim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder