Reklam

28 Ağustos 2015 Cuma

Unutmamalı: Oynanılmadan Kazanılan Maç Yok! (Galatarasay'ın Şampiyonlar Ligi'ndeki Eşleşmeleri Hakkında)


     28 Ağustos tarihi itibariyle ülkemizi Avrupa'da temsil etme hakkı kazanmış tüm takımlarımızın rakipleri Monaco'da yapılan kura çekimiyle belli oldu. Genel kanı takımlarımızın kolay kuralar çektiği olsa da rakiplerin genel durumunu değerlendirmekte fayda olduğunu düşünüyorum. Bakalım eşleşmeler kulağa geldiği kadar kolay mı?

     2015 Yılı'nda Şampiyonlar Ligi Grup Aşaması'nda yer alan yegane temsilcimiz Galatasaray'la başlayalım. 3. Torbadan girdiği kura çekiminde C Grubuna düşen Galatasaray'ın rakipleri Benfica, Atletico Madrid ve Astana oldu. 

Şampiyonlar Ligi'nin değişen torba sistemiyle kartların yeniden karılması bu yıl için Galatasaray'ın işine gelmiş gözüküyor. 1. Torbanın en zayıf halkalarından biri olarak değerlendirilen Benfica'yı çektiler. Portekiz Şampiyonu Avrupa futboluna yeni mahsül sağlayan bereketli tarlalardan olmasına rağmen geçen yılın sonunda kurt hocaları Jorge Jesus'u ligdeki rakiplerinden Sporting Lizbon'a olaylı bir şekilde kaptırarak büyük bir yara aldı. Yeni sezona Portekiz Ligi tecrübesi olan Rui Vitoria'yla başlayan Benfica, Portekiz Süper Kupası'nda eski hocaları yönetimindeki Sporting Lizbon'a kaybetti. Ligde ise an itibariyle geride kalan iki maçta bir galibiyet bir yenilgilik bir performans gösterdi. Benfica kadrosunun en dikkat çeken ismi, yetenekli Arjantinli kanat oyuncusu Gaitan. Avrupa'nın dev takımlarının göz hapsindeki oyuncu yıllardır Benfica formasını başarıyla terletiyor. Bir diğer Arjantin menşeili yetenek Eduardo Silvio da takımın önemli isimlerinden. Bu iki isme ek olarak, forvet hattına kiralık olarak transfer edilen Kostas Mitroglou da bu transfer sezonunda adı sık sık Türk takımlarıyla anılmasına rağmen Galatasaray'a karşı Benfica forması altında mücadele ederken izleyeceğiz. Benfica ayrıca Atletico Madrid'in büyük umutlarla Meksika'dan transfer edip, umudunu çabuk keserek elden çıkardığı Raul Jimenez'le de hücum hattını takviye etmiş görünüyor. Benfica'nın hucüm hattına bir diğer transferi İngiltere ve İtalya tecrübelerinin ardından yolu Portekiz'e düşen yetenekli ama istikrarsız Faslı oyuncu Adel Taarabt.

    Son yıllarda bu platformda Real Madrid deplasmanını es geçmeyen Aslanlar, bu kez bu kontenjanı hazırlık maçıyla doldurmuşlar herhalde. Ancak Madrid deplasmanlarını çok sevdiklerinden midir, yoksa kaderin cilvesi midir bilinmez, şehrin diğer takımına konuk olmaktan kurtulamamışlar. Çok güçlü rakiplerin yer aldığı 2. torbadan Atletico'yla eşleşen Galatasaray, rakibin son 3 yılda büyük başarı yakalayan kadrosunun bu sezon değişime tabi olmasıyla teselli buluyor. Gelenler gidenleri aratmayacak kalitede olsalar da oturmamış kadronun zafiyetlerinden faydalanılabileceği ihtimali Galatasaray taraftarını umutlandırabiliyor. 

     Atletico'nun özellikle geçtiğimiz 3 yılda yakaladığı başarıdan uzun uzun bahsetmeye gerek yok. Bu kısa sürede kazandıkları bazı unvanlardan bahsetmek yeterli: İspanya Şampiyonu, UEFA Avrupa Ligi Şampiyonu, Şampiyonlar Ligi Finalisti. Takım oyununu iyi oynayan yetenekli oyuncular topluluğunun futbolda neler başarabileceğini, rakiplerine nazaran daha küçük bütçelerle mücadele ettikleri halde, çeşitli platformlarda hepimize kanıtladılar. Türkiye insanının da yakından tanıdığı takım, hareketli bir transfer dönemi geçirerek bazı bölgelerde değişikliklere gitti ve bir nebze gençleştirme projesine girişti. Avrupa futbol otoritelerinin büyük başarılar beklediği genç hücumcular Vietto ve Yannick Ferreira Carrasso'yu 20'şer milyon Euro'ya kadrolarına kattılar. Takımın ritmine uyum sağlayamamakla eleştirilen Mandjukic'i Juventus'a veren Madrid temsilcisi, Porto'nun Avrupa futbol piyasasına son ithalatı Kolombiyalı golcu Jackson Martinez'i 34 milyon Euro'ya aldı. Atletico savunmasından ayrılan tecrübeli Miranda'nın ardında bıraktığı boşluğu ise 12 milyon Euro+Mario Suarez formülüyle Fiorentina'dan transfer edilen 24 yaşındaki stoper Stefan Savic doldurmaya çalışacak. Milli yıldızımız Arda Turan'ın 10 numaralı formasını ise geçen yıl Porto'da kiralık olarak oynayan genç yetenek Oliver Torres devralacak ve beklentileri karşılamaya çalışacak. Atletico, Chelsea'ye verdiği eski sol beki Filipe Luis'i de geri alarak yeni sezona başladı. Elbette takımın kadrosunda bulunan Griezmann, Koke, Fernando Torres gibi yeteneklerden de bahsetmeden incelemeyi bitirmek olmaz. Ayrıca kadroda giderek daha fazla görünecek genç yetenekler Saul, Gimenez ve Correa da Atletico'nun geleceğine yapılmış önemli yatırımlar olarak dikkat çekiyor. River Plate'den 8 milyon Euro'ya alınan, genç orta saha oyuncusu Kranevitter de takımın geleceğinde yer alması muhtemel isimlerden biri. Diego Simeone'nin Atletico Madrid projesi her açıdan göz dolduran, önü açık bir ekip olarak Galatasaray'ın gruptaki en iddialı rakibi. Onlarınki, benim de şahsi takdirimi kazanan büyük bir kadro mühendisliği, yönetim ve takım oyunu başarısı.

     Astana ise 4. torbadan grupta kendine yer bulmuş, herkese yabancı, biraz kapalı kutu bir ekip. Kazakistan temsilcisi, bölgenin futbol düzeyi göz önüne alınarak zayıf bir eşleşme olarak yorumlanmaya müsait ancak Şampiyonlar Ligi'nde kolay maç olmadığı, her takımın o veya bu şekilde, bu düzeyde mücadele etme hakkını mücadele ederek kazandığını unutmamak gerek. Astana da buralara gelmek için 3 ön eleme turu aşmış, APOEL, Helsinki ve Maribor'u elemiş bir ekip olarak dikkat çekiyor. Kapasitelerinin sınırlı olduğunu kabul etmekle beraber iyi konsantre olunmadığı taktirde özellikle deplasmanda Galatasaray'a sorun çıkarmayacağının garantisi yok. Kazakistan Premier Ligi'nin Mart ayında başladığını ve geçen hafta ligin şampiyonluk grubuna geçildiğini ekleyelim. 12 takımlı Kazakistan Premier Ligi'nde normal sezonu 22 maçta 12 galibiyet alarak 43 puanla tamamlayan Astana, 3. sırayı alarak Şampiyonluk Grubu'nda yer almaya hak kazandı. Astana'nın bu sezon ligde ev sahibi sıfatıyla oynadığı 11 maçta yenilgi yüzü görmeyerek 7 galibiyet 4 beraberlik elde etmesi, Şampiyonlar Ligi Elemeleri'nde de evlerinde oynadıkları 3 maçı da kazanmış olmaları, taraftarı önünde oldukça dirençli bir takım olduklarının göstergesi olarak kabul edilebilir.

     Kura şans işi elbette ama şansın sizin yanınızda olup olmadığı maçlar oynanmadan belli olmuyor. Ne de olsa futbol kağıt üzerinde oynanmıyor. Yine de şahsi kanaatim de Galatasaray'ın görece kolay bir gruba düştüğü yönünde. Burası Devler Ligi, bundan iyisini çekebilmek zor. Öte yandan lige oldukça dağınık başlayıp Real Madrid'le oynanan hazırlık maçında "Avrupa Fatihi" lakabına daha yaraşır bir futbol oynamaya çalışan takımın bu eşleşmeler karşısında nasıl sonuçlar alacağını görmek için 15 Eylül tarihini beklemek gerekecek. Rakip Atletico Madrid, yer İstanbul Türk Telekom Arena. Şimdiden iyi şanslar Aslan, yolun açık olsun.

     Bir sonraki yazıda Beşiktaş ve Fenerbahçe'nin Uefa Avrupa Ligi'ndeki rakiplerini inceleyeceğim. Görüşmek üzere.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder