Reklam

28 Ağustos 2015 Cuma

Merhabalar Sayın Futbolseverler


   
     Öncelikle futbolu sadece bir oyun olarak görenleri uyarma gerekliliği hissediyorum. Olur da yolunuz bu blog'a düşerse boşa vakit kaybetmeyin. Burada ilginizi çekebilecek tek bir satır bulma ihtimaliniz yok. Öte yandan futbolun son 2 yüzyıla damga vurmuş en büyük kültürel fenomenlerden biri olduğunun farkında olan bilinçli futbolsever için güzel haberlerim var. Seninle aynı fikirleri paylaşan, futbolu bütün yönleriyle seven, onda 22 adam ve 1 toptan fazlasını gören kişilerce kaleme alınmış bir kaç satır okuma fırsatın var. Umarım ayırdığın vakte değer, güzel diyebileceğin fikir veya analizleri okumak seni memnun eder.
     Futbolun benim için bir oyundan fazlasını ifade ettiğini söyledim. Futbolu bir kültür olarak yaşamak, bir spor olarak sevmek, oynarken veya izlerken bize kattıklarını hissedebilmek. Saydıklarım futbolu benim için güzel yapan başlıca etkenler. Değer verip zaman ayırdığım bir tutkum. Sadece tuttuğum takımla ilgili gelişmeleri değil, elimin erişebildiği futbolun küresel düzeydeki tüm gelişmelerine gösterdiğim ilgi ve bu ilgiyi paylaştığına inandığım insanlara ulaşabilme isteği bu satırları yazmama vesile olan motivasyonlar olarak sıralanabilir. Benzer hislere sahip tek bir kişiye bile ulaşabilirsem değerli bir arkadaş edindim demektir. Durum buysa; merhaba.

     Futbolla nasıl tanıştığımı hatırlamıyorum ama ilginç bir hikayesi olduğunu da sanmıyorum. Türkiye'deki hemen hemen her erkek çocuk gibi mahalle arasında veya okul bahçesinde hava kararıncaya kadar, dizlerimizden yara bereleri eksik etmeden çok koşturduk meşin yuvarlağın peşinde. Yine de futbolu, saklambaç gibi çocukluk anılarımızda kalmış oyunlardan ayıran özelliğini keşfettiğim anı hatırlıyorum. 2000 yılı UEFA Kupası Finali'nden bahsediyorum. Jenerasyonumun hatırı sayılır bir kısmının hatırlayacağı ve belki de sarı kırmızıya gönül verdiği akşam. Fenerbahçeli bir babanın Galatasaraylı oğlu olarak ekran başında yerimi almıştım. Benim yaşımdakilere böyle önemli etkinliklerin izleneceği akşamlarda ayrılan yer, televizyonun tam karşısındaki halının üstü olurdu. Komşumuz eşi ve çocuğunu da alıp gelmiş, çaylar demlenmiş, kuruyemişler çıtırdatılmaya başlanmıştı. Komşunun çocuğuyla halıya tünemiştik. O akşamki başarının büyüklüğü muazzamdı evet ama beni asıl büyüleyen manzara maçı izlemeye bize gelmiş Beşiktaşlı komşumuzun Fenerbahçeli babamla maçı heyecanla takip edişi, pozisyona göre, seviniyor veya üzülüyor oluşuydu. Futbola ilgileri, hangi futbolcunun hangi mankenle gezdiğini bilecek kadar olan annem ve komşunun eşi bile heyecana katılmışlar, çay servisi aksamıştı. Maç sona erdiğinde herkesin sevindiğini hatırlıyorum.
   
     Futbolun her yaştan, cinsiyet veya ırk ya da sosyal sınıf farkı gözetmeksizin herkesi birleştirebileceğini o gün anlamamışımdır. Sadece herkesin sevinçli olması beni de mutlu etmişti diye hatırlıyorum. Ama bugün futbolun birleştirici gücünü görebildiğimi düşünüyorum. Futbolu küresel bir kültür olarak değerlendiriyorum. İnsanlar arasında köprüler inşa edebilecek, empati yeteneğimize katkı yapabilecek bir araç. Ve biz futbolseverlerin ortak bir topluluğun üyeleri olduğumuzu düşünmek hoşuma gidiyor. Takımlarımız, ülkelerimiz, dinlerimiz, tenlerimizin rengi farklı olabilir ama futbol ortak noktamız. Ortak bir dili paylaşıyoruz hatta. Ne de olsa her dilde Messi veya Ronaldo dediğimizde hepimiz kimi kastettiğimizi biliyoruz.

    Blog dünyasıyla tanıştığım bu ilk yazı formata ne kadar uydu bilemiyorum ama futbolun benim için neler ifade ettiğini açıklığa kavuşturmak istedim. Ancak blogda neler olacağından bahsetmeden de noktalamak olmaz. Türkiye ve dünyadan kulağıma çalınan gelişmeler, çeşitli lig ve takımlara dair analizler yanında transferlere dair değerlendirmeler ve  bazı izlediğim maçlar hakkındaki yorumlara da okur, isterse, buradan ulaşabilecek.
   
    En özeti, futbol hakkında arkadaşlarımla konuştuğum ve beni heyecanlandıran ne varsa, okuma zahmetine katlanan herkese bahsetme niyetindeyim. Ara sıra, futbol bilgisi ve görüşüne saygı duyduğum dostlarımın elinden çıkmış yazılara da burada rastlamak mümkün olacak. Mourinho'nunkilerden az biraz daha mütevazı yorumlarda bulunmaya çalışacağız. Umarım futbola değer verip ondan keyif alan birilerine ulaşabilir, ulaştığımız insanlara futbolu daha da sevdirebilecek detayları paylaşma fırsatı yakalayabiliriz.

     Keyifli okumalar diliyorum. Çok da uzak olmayan bir gelecekte görüşmek dileğiyle.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder