2015/16 sezonunda, Avrupa'da gruplar seviyesinde Üç Büyükler'in tümü ülkemizi temsil hakkı kazandı. Biz futbol severler için bereketli bir yıl olacağa benziyor. Üç büyükler'in, üç kulvarda yürütecekleri mücadelelerin en çetinleri kuBu yşkusuz Avrupa'da geçecek. Türk kulüpleri için Avrupa futbolu içindeki yerlerini kanıtlamak eskiden beridir adeta bir gurur meselesi haline gelmiş durumda. Türk futbolunun 1990'ların sonları, 2000'lerin başlarında yakaladığı gerek kulüpler, gerekse milli takım düzeyindeki istikrarsız yükselişi sürdürmek üzere kadrolarını takviye eden kulüplerimiz Avrupa'daki zorlu mücadelelerde kendilerini kanıtlama fırsatı yakaladılar. Gelin şimdi temsilcimiz Fenerbahçe'nin rakiplerine bir göz atalım.
Geçen sezonun ikicisi, yaz döneminin transfer şampiyonu Fenerbahçe, Şampiyonlar Ligi elemelerinde Shakhtar karşısında giriştiği hızlı değişim sürecinin kurbanı oldu diyebiliriz. Kadrosundaki değişiklikler, hocanın takıma getirmek istediği taktiksel yenilikler ilk önemli Avrupa sınavında Fenerbahçe'yi, güçlü rakibi, Avrupa'nın gediklisi Shakhtar karşısında zor durumda bıraktı. Kadronun ve hocanın uyum süreci kapsamında Devler Ligi şansını kaçıran Fenerbahçe, Uefa Play Off Turu'nda komşudan Atromitos ile eşleşti. Yunan ekibini içeride ve dışarıda mağlup etmeyi başaran temsilcimiz, yıldızlarının takım içinde daha çok sorumluluk almaya başlaması ve kadro uyumuyla birlikte taktiksel yeniliklere adaptasyonun artmasıyla, özellikle ikinci maçta, beklentileri karşılayan, hücumda etkin bir futbol oynamayı başardı. Fenerbahçe kura çekimine üçüncü torbadan katılarak Hollanda'dan Ajax, İskoçya'dan Celtic ve Norveç'ten Molde'nin rakibi oldu.
A grubuna ilk torbadan giren Hollanda ikincisi Ajax'la başlayalım. Şampiyonlar Ligi ön elemesinde Avusturya temsilcisi Rapid Wien'e sürpriz bir şekilde elenmelerine rağmen lige fırtına gibi başlayan Amsterdam ekibi, geride kalan 3 maçta 9 puan toplamayı başarıp kalelerinde gol görmeyerek rakiplerine göz dağı verdi. Transfer dönemini durgun geçirdiklerini söylemek çok da yanlış olmaz. Avrupa futboluna yüksek miktarlara büyük oyuncular ihraç etmesine alışık olduğumuz kulüplerden biri olarak bu yıl, bu tarz büyük bir satış gerçekleştiremedilerse de geçen yıl önemli miktarda süre alan yıldız adayları Ricardo Kishna'yı, son yıllarda gençlere yapılan yatırıma önem verdiğini gördüğümüz Lazio'ya, 4 milyon Euro'ya verdiler. Öte yandan AZ Alkmaar'dan Sırp orta saha oyuncusu Nemenja Gudelj'i 6 milyon Euro'ya kadrolarına kattılar. Ayrıca bonservisi elinde bulunan tecrübeli Hollandali stoper Johnny Heitinga'yla savunma hattını takviye ederek, ileri ucu da Arsenal'den Yaya Sanago'yu kiralık olarak transfer ederek güçlendirdiler. Bir diğer hücum hattı takviyesi eski Leverkusen'li Polonyalı genç forvet oyuncusu Arkadiuzs Milik de yeni takımına ısınmış görünüyor. Zira kendisi ilk 7 maçında 4 kez fileleri havalandırma başarısı göstererek yeteneklerini sergiledi. Kadronun bir diğer 4 gollü genç oyuncusu Anwar El Ghazi de Ajax'ın Fenerbahçe karşısındaki önemli kozlarından olacaktır. Genç bir ekiple -kadronun yaş ortalaması yalnızca 22- bu yıl Avrupa'da boy gösterecek olan Hollanda temsilcisi, yıllardır süregelen Avrupa'da mücadele etme kültürüyle, umut vadeden genç yetenekleriyle ve hücum futbolu oynamaya çalışan, pozitif futbol anlayışlarıyla dikkat edilmesi gereken bir ekip. Fenerbahçe için zorlu geçeceğini tahmin ettiğim iki maç da seyir zevki yüksek, biz futbol sevenlerin keyifle takip edeceği mücadeleler olacaktır.
Glasgow şehrinin yeşil yakası Celtic, tarihinde 46 kez şampiyonluğa ulaştığı İskoçya Premier Ligi'ne yine hızlı başladı. Ezeli rakipleri Glasgow Rangers'ın mali nedenler nedeniyle artık yer almadığı ligin en büyük favorisi kuşkusuz bu sezon da onlar. Ronny Deila yönetimindeki Celtic, geride kalan 5 lig maçından 4 galibiyet 1 beraberlikle ayrılırken, her maçında en az 2 gol atma başarısı gösterdi. Şampiyonlar Ligi eleme turlarında İzlanda ekibi Stjarnan ve Azerbaycan ekibi Qarabağ'ı geçerek beklenmedik şekilde İsveç ekibi Malmö'ye boyun eğdiler. İskoç tecrübeli eldiven Craig Gordon, City'den transfer edilen Belçikalı savunmacı Boyata, takımın kaptanı İskoç orta saha oyuncusu Scott Brown ve takımdaki bir diğer İskoç yetenek Leigh Griffiths aşına olabileceğiniz isimler olarak dikkat çekiyor. Griffiths aynı zamanda bu sezon tüm kulvarda forma giydiği 11 maçta attığı 7 golle takımın en tehlikeli gol silahı olarak da göze çarpıyor. Takımda forma giyen bir diğer tanıdık isim de Türk oyuncu Nadir Çiftçi. Yeri gelmişken takıma bu transfer sezonunda katılarak formayı 6 maçta kapmayı başaran Nadir'in, henüz golle tanışamadığını da ekleyelim. Pozitif futbol anlayışına sahip, hücum futbolu oynamaya çalışan grubun bir diğer ekibi olarak değerlendirebileceğimiz Celtic karşısında Fenerbahçe'nin, özellikle deplasmanda oynayacağı maçta, dikkatli olması gerekecek. 60.000 ateşli İskoç taraftarın önünde oynanacak maç kolay geçmeyecektir. Fenerbahçe, kadrosundaki üst düzey maç tecrübesi yüksek oyuncularının mental gücüne ihtiyaç duyacak. Yine de kağıt üzerinde Fenerbahçe'nin kadro kalitesinin altında kalan Celtic'in, iyi günündeki bir Fenerbahçe tarafından, içeride veya dışarıda mağlup edilebileceğini söylemek mantık dışı olmaz.
Grubun en zayıf halkası olarak görülen kuzey ekibi Molde'nin kadro değeri 16.7 milyon Euro olarak ölçülüyor. Yalnızca bu bilgi dahi ne kadar mütevazi bir ekip olduklarının göstergesi. Ancak bildiğimiz gibi futbolda başarı her zaman milyon Eurolarla elde edilmiyor. Yine de bu uğurda harcayabileceğiniz milyonlarınız varsa bunun yardımı dokunacaktır. Mütevazi kadrosuyla Avrupa'da başarı arayan ekibin bu yılki karnesi hiç de fena değil. Şampiyonlar Ligi elemelerinde Ermenistan ekibi Pyunik'i geride bırakan Molde, Dinamo Zagreb'e deplasmanda gol averajıyla turu kaybetti. Uefa Play Off Turu'nda Belçika'nın güçlü ekibi Standart Liege ile karşılaşıp bu kez deplasmanda gol averajıyla eşleşmeden çıkıp gruplara kalabildiler. Öte yandan 20 maç geride kalırken Norveç Ligi performansları oldukça sıradan. Bu maçlarda yalnızca 30 puan toplayıp 16 takımlı ligde 7. sırayı elde edebilmişler. Ligde, ev sahibi olarak çıktıkları 10 maçta 4 galibiyet 3 beraberlik 3 mağlubiyet istatistiği etkileyici olmaktan uzak. Fenerbahçe'nin Norveç temsilcisine karşı puan kaybetmesi sürpriz olur ancak rakip küçümsendiği takdirde futbolda her şeyin olabileceği de bir gerçek. Molde maçlarında Fenerbahçe'nin asıl rakibi rehavet olacaktır.
Fenerbahçe'nin grup maçları 17 Eylül'de Şükrü Saraçoğlu'ndaki Molde karşılaşmasıyla başlıyor. Grupta birinciliğin Ajax'la birlikte en güçlü adayı olarak gördüğüm Fenerbahçe'ye Avrupa yolculuğunda başarılar diliyorum. Bu sezon milyonlar harcanarak oluşturulmuş kadronun kendini ispatı için güzel bir meydan okuma onları bekliyor. Bize de takip etmek düşüyor. Gelişmeler üzerine vakit buldukça yazmayı sürdürürüz. Görüşmek üzere. Bir sonraki yazı Beşiktaş'ın rakipleri üzerine.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder